Bayezıt Camii, Sultan II. Bayezid tarafından Şeyh Hamdullah’ın yazdığı kitabeye göre 1501 yılında inşa ettirilmeye başlanmış ve 1506 yılında inşası tamamlanmıştır. O zamandan beri ilk durumunu korumayı başaran en eski Sultan Camiidir. Beyazıt Camii ile birlikte toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için külliye de inşa edilmiştir. Yapı, İstanbul’un merkezi bir yeri olan Bayezid semtinde bulunup Bizans zamanında Theodosius Forumu olarak bilinen şehrin en büyük meydanında yer almaktadır. İstanbul’un fethinden sonra şehre kurulan ikinci büyük Selatin camiidir. Camii’nin haziresinde Bayezid’in mezarı bulunmaktadır.
Beyazıt Camii Tarihi
Beyazıt Camii 1509’da İstanbul’da meydana gelen ve bir çok binayı harap eden kırk beş gün içinde tekrarlanan ve ‘küçük kıyamet’ olarak adlandırılan depremden zarar görmüştür. Mimar Sinan depremden zarar gören camiinin içine kemer inşa ederek camiiyi güçlendirip onarmıştır. 1683 yılında meydana gelen yangında minare külahları ateş almıştır. 1743 yılında yıldırım çarpması sonucunda minarelerinden birinin külahı yanarak zarar görmüştür. 8 yıl süren restorasyon çalışması 2012 yılının ağustos ayında başlamıştır. Yapıya ait hasarlı malzemeler temizlenmiştir veya değiştirilmiştir ayrıca geçmiş yıllarda onarım için yapılmış olan çimentolu oluşumlar kaldırılmıştır.
Restorasyon işlemi 2020 yılının mayıs ayında bitmiş olup ve bu işlem yaklaşık 150 kişilik bir ekip çalışmasıyla sonlanmıştır. Daha sonrasında ise tam kapasiteyle camii tekrardan hizmete açılmıştır. Bayezid Camii’nde ilk namaz Yıldırım Bayezid tarafından kıldırılmış olup yeniçeri ocağındakiler bu caminin inşasında görev almışlardır. Yeniçeri ocağındaki her bir bölük caminin farklı bir bölümünün yapılmasına yardımcı olmuştur. Nakkaşlar cemaatinde yer alan usta sanatçılar camiide bulunan nakışları yapmışlardır ve camii için bağış yapan her bir kişi kayıt altına alınmıştır.
Beyazıt Camii Mimarisi
Bayezıt Camii’nin mimarının tam olarak kim olduğu bilinmemektedir. Ancak bazı görüşlere göre Mimar Hayrettin, Mimar Kemalettin ya da Yakup Şah Bin Sultanşah tarafından yapılmış olabileceği söylenmektedir. Bayezid Camii dört ayak üstüne oturtulmuş bir yapıdır. Ana kubbesi 16.78 metre çapına sahiptir ayrıca kuzeyde ve güneyde yer alan iki yarım kubbe tarafından desteklenir. Ana kubbesinde toplam olarak yirmi pencere varken her bir yarım kubbede yedişer adet pencere bulunmaktadır.
Ayrıca Beyazıt Camii’nin, ortasında şadırvan bulunan ve zemini mermer döşeli olan kare biçiminde ve 24 kubbeli revaklarla çevrilmiş son cemaat avlusu bulunmaktadır. Şadırvanın üstü açıktır ve IV. Murat döneminde etrafına dikilmiş olan sekiz sütun üzerine oturtulmuş bir kubbe ile örtülmüştür. Bizanstan kalan malzemeler yeniden geliştirilerek avlu döşemesi ve şadırvan sütünları yapılmıştır. Porfir taşı adı verilen geniş kırmızı levhalar avlu mermerlerinin arasında yer almaktadır. Camiide yer alan taç kapısı ve şadırvan avlusunun kapıları Selçuklu dönemine bakarak daha sade bir yapıdadır ve taş işçiliği mükemmeldir.
Beyazid Camii’sinin doğusunda ve batısında beşer kubbe ile örtülmüş olan iki tane kanadı (tabhane) vardır ve bu, kanatlı (tabhaneli) yapıların son örneği olarak kabul edilir. Osmanlı devrinin türk mimarisinde değişik sistem uygulanmıştır ve kanatların dıştaki köşelerine minareler yerleştirilmiştir. Arada bulunan açıklık ise 79 metredir. Taştan olan minareler 1953-1954 yıllarında tamir edilmesine rağmen günümüze kadar özgün süslemesini korumuştur. Başlarda camii ile kanatlar arasında duvar varken daha sonra bu kanatlar kaldırılarak namaz alanına eklenmiştir. Camiinin birer şerefeli iki taş minaresi vardır ve bunlar camiiye bitişik olmayıp camiinin iki yan tarafında bulunan kanatlara bitişiktir. Sağ tarafta bulunan renkli taşlara ve kufi yazılara sahip olan minare özgün süslemesini korumaktadır. Ancak diğer tarafta bulunan minare geçirmiş olduğu onarımlar ve bezemelerini kaybetmesinden dolayı daha sadedir. Bundan dolayıdır ki sağ tarafta olan minare ‘Selçukludan Osmanlı’ya geçişin İstanbul’daki tek numunesi’ olarak kabul görülür. İtinalı taş işçiliğine örnek olarak mihrap, minber, müezzin mahfili ile giriş duvarına konsollar üzerine oturan kadınlar mahfili verilebilir ve bunlar taş işçiliği açısından mükemmeldir.
Beyazid Camii Nerede?
Bayezid Camii, İstanbul’un en merkezi yerlerinden olan Fatih Bayezid mahallesinde bulunmaktadır. Bayezid Camii’ye bulunduğu merkezi konum sayesinde bir çok ulaşım aracı kullanılarak gidilebilir. Örneğin; tramvay, metro, otobüs ve tren gibi ulaşım araçları kullanılarak rahatça gidilebilir. Ayrıca giriş için herhangi bir ücret istenmemektedir. Beyazıt Camii ziyarete açıktır ve namaz vakitleri hariç herhangi vakitte camii ziyaret edilip gezilebilir.
Bu tarihi yerle birlikte İstanbul’un güzide eserlerini görmek için tekne kiralama seçeneklerimizi inceleyebilirsiniz.